Bürokratik Yalanlar
Yönetim alanında özellikle kamu yönetiminde başarısızlıkların, olumsuz sonuçların sunulmasında çok kullanılan bir takım mazeretler vardır. Bu mazeretlerin haklı olduğu sınırlı sayıda durum olmakla birlikte kullanıldıkları alanlar çok daha geniştir. Mazeretlerin haklı şöhretleri istismar edilmelerini engellemedikleri gibi kolaylaştırılar… Bulaşıcı olan bu tür mazeretler yaygınlaştıkça kurumsal fonksiyonlar zayıflar, yok olmaya yüz tutarlar.
Yöneticiler ve uygulayıcılar teşhis ve yönetim yeteneklerini hızla kaybederler. Sistem ve sistemler sürekli olarak daha alt kapasite düzeylerinde dengelenirler. Yani her durum haklı olarak içine düşülmüş bir durumu ifade eder.
Kişisel ve kurumsal inisiyatif kullanma yeteneği hızla yok olur. Kişisel sorumluklar azalır. Sürekli bir çeşit kendi kendini ikna yöntemi çalışır ve soyut sorumlular (mazeretler) üretilir. Aşağıda bu tür mazeretlerin bir bölümü incelenmektedir.
Mevzuat müsait değil!…
Esasen mevcut sorunların doğru teşhisi yapılmış, çözüm yolları apaçık bir şekilde ortaya çıkmış, ancak yürürlükteki mevzuatın çözüme elverişli olmadığı iddiasıdır. Genellikle mevzuatın günün gereklerine uygun olmadığı, eski kafalılarca ya da statükocular tarafından yazıldığı gibi iddialarla desteklenir. Mevcut durumda (statükoda) bütün değişikliklerin sihirli anahtarı genellikle soyut bir mevzuat değişikliğidir. Hatta mevzuat değişikliğinin zor olduğu durumlarda (Kanun, Anayasa gibi) değişiklik ihtiyacı çok daha yüksek sesle telaffuz edilir.
Önerilen mevzuat değişikliği somut değildir
Reform Gerekli….
Sistemin (içinde bulunulan, çalıştırılan sorumlu olunan v.s.) kötü tasarlanmış olduğu iddiasıdır. Mevzuat değişikliğinden daha şık ve daha soyut bir iddiadır. Bu iddia sahiplerine geniş bir hareket alanı sağlar, yani arka bahçede istedikleri gibi top oynayabilirler çünkü hataların bile suçlusu önceden bellidir, hiçbir şey yapmamak güzel bir mağduriyet imkanı da sağlar.
Değişikliğin cazibesi, her şeyin değişmesi arzusu bir çeşit dokunulmazlık oluşturur, değişikliğn niteliği genellikle gölgelenir, varsa yoksa bir şeylerin değişmesi gerektiği vurgulanır, ancak değişiklik cazibesi oranında korku ile karışık bir çeşit isteksizlik uyandırır. İki zıt duygu, reform savunucuları için bir tür heyecan verir
Sistem bozuk…
Çoğunlukla olumsuz çıktıların sorumlusu olarak ileri sürülür. Özeleştiri yerine savunmasız bir soyut kavram acımasızca suçlanır…Ex-ante ve ex-post olarak ileri sürülebilen iyi bir iddiadır. Performansın kötü olması halinde ex-post bir nitelik kazanır. Sistemin nemalı olması halinde ex-ante olarak bozuk suçlaması geniş bir hareket alanı sağlar…Reform gereği olduğu iddiasından daha az kaliteli bir iddiadır.
Yetkiler sınırlı…
Sistem bozuk iddiasına benzemekle birlikte daha çok kişisel bir nitelik taşır ve bu iddianın satışında güçlük olduğunda ileri sürülür.
Yeterli ve kaliteli eleman yok…
Yönetim zaafiyetinin ileri düzeyde olduğunda ileri sürülen bir iddiadır. Başarısızlığı başkalarına fatura etmenin en geçerli ifadesidir. Başkaları belirli değilidir, kişiselleştirilmediği hallerde her kes başkalrını diğerleri sanacağı için örgüt içinden dahi destek alabilir.
Maaşlar yetersiz…
Köle düzeninin olmadığı topluluklarda maaş/ücret büyük oranda piyasa değerini yansıtır. Yani herkes potansiyel emek değerinin ne olduğunun bilincinde olarak görev yüklenir. Ama her nedense bir süre sonra sanki bir aldatma sözkonusu imiş gibi yapılan iş ile alınan karşılığın orantısız olduğu anlaşılır. Bireysel olarak az çalışmanın ya da hiç çalışmamanın en geçerli gerekçesidir.
Ücret karşılaştırmalarında genellikle oransal bir hata yapılır. İyi ücret/maaş, genellikle elde edilmesi mümkün olmayan ancak kişinin kendisini layık gördüğü işin ücreti/maaşıdır.
Politik baskı var…
Kamusal olarak daha çok gözönünde olan işlerde yanlış uygulamalar için üretilir, kısmi bir politik baskı abartılır, ama çok kez politik baskı ve müdahale için imkan ve fırsatlar mazeret üreticileri tarafından yaratılır.
Sonuç olarak; kimse mevcut sisteminin (iyi yada kötü tasarlanmış nasıl olursa olsun) çalışmasını test etmemiştir. Yani var olan çalışma mekanikleri hiçbir zaman tam olarak etkinlikle çalıştırılamamıştır. Dolayısıyla eksikler ve sorunlar doğru teşhis edilememiştir. Kişisel sorumluluklar görev yapma işlevine hiçbir katkıda bulunmamaktadır. Yani görev, yerine getirme sorumluluğu taşımamaktadır.
Leave a Reply